26 Ekim 2012 Cuma

Mevlana'nın Dostları


    Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur .....

Hz.Mevlana Celaleddin Rumi

Reklamcılık ve Markalaştırmak

Reklamcılık internet'in yetersiz kaldığı zamanlarda televizyon, gazete ve radyo, billboardlar ile insanlara ulaştırılıyordu. Yıllar sonra ilk defa internet ile tanıştık ve reklamcılığın %40 payını alarak liderliğe oturdu. Artık bir çok ünlü marka ve şirketin internet reklamcılığına daha çok önem verdiğini görüyoruz.

Geçen gün düşüncemde haklı olduğum bir kaç şey aklıma geldi. Milliyet Demirören grubuna satıldı? Atv Çalık grubuna, Star TV iki defa el değiştirdi ve Aydın Doğan'dan Doğuş grubuna geçti. Medyanın eski gücü artık yok. Krizde dahi sekte yaratmayan bu ulusal medya, kriz yok ve ekonomi iyiyken el değiştiriyor olması garip değil mi? Evet çok garip çünkü buradaki büyük pastayı internet'e kaptırmış durumdalar.

Televizyonlar ve ulusal basın artık markalaştırmak ve kaliteyi üst sırada tutmak için var olmuş durumdalar. İnternet ise 24 saat açık  bir mağazanızın her daim insanlara siz bayram tatillerindeyken dahi hizmet verme imkanı sunuyor. Bu yüzden her geçen gün güçlü bir hale geliyor.

Adwords ile çok yakın bir zamanda tanıştık. Reklam verenler ve Yayıncılar olarak ayırdığı Adwords ve Adsense hizmetleri ile bir çok şirket'in ilgi odağı haline geldi. Yapısı bir hayli kolay ama hedefsel ve kitleselliği en iyi anlatan reklam biçimiydi. Reklamcılık, karşı tarafın para kazanacağını düşünmektir. Çünkü yatırımın karşılığı yine yatırım olarak geri dönecektir. Reklam veren ve Yayıncılar olarak ayrılan bu reklam methodu
ancak internette işleyebilecek bir reklam methodu. Bu sayede doğru hedeflere ulaşarak daha hızlı ve daha etkili bir sonuç ortaya çıktı.

Konunun başında değindiğim yere tekrar gelmek istiyorum. Milliyet gazetesine reklam verdiğimizi düşünelim. Verdiğimiz reklam bir çok kişiye markalaştırma yolunda saygınlık kazandıracağı doğrudur. Etkili fakat hedefsiz yapılacak olan reklam, kar maliyetinizi düşüren bir etken olacaktır.

Bir ürünü markalaştırmak istiyorsanız, o ürün ile yatıp o ürünle kalkacaksınız. Marka yapmak parayla olmaz, akılla olur. John Philip Jones'in dediği gibi, hedefsel ve kitlesel reklamcılık akılsız bir maliyetsizlik anlamına gelir.

8 Ekim 2012 Pazartesi

Datacenter Nedir ve Dedicated Serverlar ?

Datacenter, Dataların toplandığı merkez anlamındadır. Yüksek internet çıkışı olan merkezlerin tüm internete yayın yapmasını sağlayan merkezlerdir. Bu merkezlerde, kullandığımız bilgisayar vardır. Bazı sunucular Datacenter sunucularının olduğu bölüm her mevsim klimalar ile soğuk tutulur. 

Bu bilgisayarlar her daim açık kalmak zorundadır eğer kapanırsa içinde bulunduğu www.x.com'a da girememiş olursunuz. Bu sunucular genellikle Linux işletim sistemleri ile kurulur. Php, Perl, Shell Bash script, C gibi bir çok programlama dili bu işletim sistemine ihtiyaç duyarlar.

Bu sunuculara putty, telnet gibi uzaktan kontrol sistemleri ile girebilirsiniz. Linux görsel olarak tercih edilmez, çünkü alt yapısı ms-dos gibi bir komut zinciri ile yönetilir.

Windows sunucular da, Windows NT veya Windows Server 2003-2007 kullanılır. Bu sunuculara mstsc ile bağlanılır. Ve aynı bilgisayarınızı kullanır gibi kullanabilirsiniz. Tek farkı işletim sistemine uygun programlar bulmanız gerekebilir.

Linux işletim sistemine, WHM kontrol paneli en kullanışlı olanıdır. WHM Cpanel olarakta anılır. Diğer kontrol panellerine nazaran daha işleyişlidir. Bir defa yüklendikten sonra bir daha silinemez ama sizi senelerce götürebilir. Başka bir sunucuya geçişi de çok kolaydır. Direk dosyalarınızı ve işleyişinizi kolayca taşıyabileceğiniz bir programsal yapısı vardır.

Eğer 20 ve üzeri siteniz bulunmuyorsa sunucu kullanmanıza da gerek yoktur. Reseller hosting kullanabilirsiniz.

Yazan: Altuğ Karaali


1 Ekim 2012 Pazartesi

DDOS Nedir ve Nasıl engellenir! A-Z'ye Altuğ Karaali anlatımı ile! (02.10.2012)

DDOS Nedir? DDOS'un açılımı Distributed Denial Of Service, yani hizmet reddi anlamına gelir. Peki hizmet reddi nasıl oluşur? Datacenter hizmeti aldığımız Network bağlantısının yada shared bağlantısının yetersiz duruma gelmesi anlamını taşır. Şuanda bu tür saldırılara aslında çok maruz kalmayız. Çünkü DDOS saldırıları, hattı erişilemez hale getiren saldırılardır. Bu saldırılarda genellikle UDP kullanılır. UDP, kullandığımız bilgisayarın, diğer bir server'a bir istek göndermesi ile başlar, ve alınan isteğin sonucuna göre bir veri çıkarılır. Bir web sayfasına girerken bir packet download edilir ve tekrar aynı bilgisayardan upload şeklinde geri alınır. Burada bir ms kaybı, yükselili veya timeout olması durumunda kontrol edilir. Eskiden yaygın olarak kullanılabilen bu saldırılar, internet hatlarının gelişmesi ve artması ile kullanılmaz hale geldi. Şuanda en çok kullanılan saldırı methodu TCP veya SYN olarak biliniyor. SYN olması gerektiğinden daha fazla bir işlem yaparak, makinanın ram ve cpu yormak veya kullanılan sürecin erişilmez hale gelmesini sağlamaktır. Eğer bir web sayfası SYN alıyorsa bu ancak RAM ve CPU ile çözülür yada kullanılan Web ara yüzünün Litespeed, Lighttpd gibi araçlar olması gerekir. Apache'nin fazla moduller yapısı olduğundan dolayı açılan süreçler fazla yer kaplar ve donar. Bu gibi attacklar alıyorsanız yapmanız gereken aslında çok basit, bu işi profesyonel ellere teslim etmek! Çünkü altından kalkamayacağınız masraflarla karşılaşabilirsiniz. Bu gibi saldırılardan etkilenmeyen dedicated serverlar genellikle donanımsal firewallar ile korunur. Hatları en az 1gbit desteklidir. Dedicated server'ın ram'i 20gb ve üstü, cpu'su ise en az 2-4 çekirdeklidir. Ayrıca iyi bir datacenter değilse, Cisco kuralları kötüyse bu bile yeterli olmayabilir. Türkiye'de DDOS işine çözüm bulan iki firma vardır. Bunlardan hangisini tercih ederseniz edin sonuç başarılı olacaktır. Kendimi bu alanda geliştirdim ama ticaretini kısa süre yaptım. Ben bıraktıktan sonra dahi bu işi bırakmayıp emek harcayan iki firma www.cesur.net ve www.sorf.org'tur. Her ikisi de bu konuda işinizi çözecektir.